Atmosferi kelimeler olmadan kurmak
Metinsiz sahne anlatımına başlamadan önce, mekânın hangi duyguya odaklandığını belirliyoruz. Işık yönü, renk paleti ve kullanılan malzemeler bu duygunun temelini oluşturuyor. Geniş açılı bir görsel yerine, belirli bir noktayı tarif eden üç kare kullanmak, izleyicinin bakışını yönlendiriyor.
Her karede bir ana unsur seçiyoruz: zemin dokusu, oturma düzeni veya cepheye sızan ışık gibi. Böylece izleyici, sahnenin bütününü kelime okumadan da kavrıyor.
Kullanıcı hikâyesi oluşturmak
Metin yerine kısa bir hikâye kurgulamak için zaman çizelgesi yaklaşımı kullanıyoruz. Sabah, gün ortası ve akşam senaryolarını üç karede göstererek, mekânın gün boyunca nasıl yaşadığını aktarıyoruz.
Her senaryoda mekânı kullanan kişinin ihtiyacına odaklanan küçük ikonlar veya notlar eklemek, anlatımı destekliyor. Bunu yaparken tasarımın yalın kalmasına dikkat ediyoruz; her karede tek bir vurgu yeterli oluyor.
Kolaj ile son kareyi tamamlamak
Sahnenin finalini, plan veya kesit üzerine oturttuğumuz kolajla tamamlıyoruz. Bu kolajda ışık yönlerini, mobilya yerleşimini ve renk yoğunluğunu göstermek için ince çizgiler ve kısa etiketler kullanıyoruz.
Görsel anlatım, toplantı sırasında hızlı geri bildirim alınmasını sağlıyor. Metin eklemeye gerek kalmadan, sahnenin hangi noktalarının geliştirileceği netleşiyor.